KENTSEL DÖNÜŞÜM İZMİR’İN BİRİNCİ ÖNCELİĞİ OLMALI…

Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, aktif fay hatları üzerinde bulunan İzmir’de yapı sektörünün birinci önceliğinin kentsel dönüşüm olması gerektiğini söyledi.

 

Deprem tehdidinin ülkemizin öncelikli sorunlarının başında geldiğini belirten Tozburun, “Sürdürülebilir şehircilik ve yapı stoğunun kullanım sürelerini uzatmak için kentsel dönüşümde zemin ve temel mühendisliği (geoteknik) imalatları yaşamsal önem taşıyor” dedi.

 

Zemi n mühendisliği firmalarının birçok özelliğe birden sahip olmaları gerektiğinin altını çizen Batuhan Tozburun, “Zemin iyileştirme talep eden müteahhitler çalışacağı firmanın ekip, ekipman ve riskli işleri yapma konusunda yeterli olup olmadığına bakmalı. Hatta bence bu niteliklere sahip firmalara yetki belgesi de verilmeli. Sektörde çok önemli deneyim ve referanslara, hem teknik bilgisi, hem de deneyimi yüksek personele sahibiz. Firmalara farklı hizmetleri tek elden anahtar teslim sunabiliyoruz. Böylece hizmet verdiğimiz müteahhitler, farklı şirketler yerine tek firmayla muhatap oluyor. Hizmet kalitesi ve hız konusunda da avantaj sağlamış oluyoruz” diye konuştu.

 

DENEYİMLİ FİRMALARLA ÇALIŞILMALI

Tozburun, yapıların kullanım süreleri içinde kullanımlarını tamamlamaları için müteahhitlerin zemin iyileştirme imalatlarını yetkin, işinin ehli ve güçlü makine donanımına sahip firmalarla birlikte yapmaları gerektiğinin de altını çizdi.

 

İzmir’de nüfusun önemli bir kısmının kent merkezinde ve denize yakın konumda ikamet ettiğini hatırlatan Batuhan Tozburun, “Denize yakın ilçelerde zemin sıvılaşmaya daha müsait bir yapıya sahip. Zeminin depremi büyütme değerleri incelendiğinde ise büyütme değerinin İzmir’de 1,31-2,15 arasında olduğu hesaplanmıştır. Bu değer bize yapının altında bulunan zeminin, muhtemel bir deprem dalgasını 2 kata kadar büyütebileceği bilgisini vermektedir. 2020’de Seferihisar açıklar ında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin Bayraklı ve Bornova bölgelerimize hem maddi hem manevi olarak verdiği zararları hep birlikte yaşadık. Bu verilere baktığımızda kentsel dönüşüm sayesinde sürdürülebilir şehircilik ve yapılarımızın kullanım sürelerini uzatmamız için zemin ve temel mühendisliği imalatları büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

 

50 YIL İÇİNDE 6,6 G VE ALTINDA DEPREM OLASILIĞI YÜZDE 92

İzmir ve çevresinde tarihsel dönem ve 20’nci yüzyıldaki aletsel dönemle yapılan kayıtlara göre 50 yıllık süre içinde 6,6 g veya altında büyüklükte bir deprem olasılığının % 92 olarak tahmin edil diği bilgisini paylaşan Tozburun, şu ifadeleri kullandı: “Bu bilgilerden hareketle 50 yıllık yapı ömründe İzmir ve çevresinde beklenen deprem aralığının 6,0 – 6,6 değerlerinin arasında kalması beklenmektedir. İzmir ve yakın yöresinde temeli Bornova karmaşığına ait tortul kayalar oluşturur. Gölsel tortullar alttan üste doğru çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn ve killi kireçtaşlarından oluşmaktadır. Ayrıca zemin sınıfının ve yeraltı su seviyesinin deprem yükü altında zeminde sıvılaşmaya neden olduğu ve binaların yan yattığı temel taşıma kapasitesinin anlık olarak düşmesi ile yapının kullanılmaz hale gelmesine neden olmaktadır”

 

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıNG Kütahya Seramik ile Mehmet Ceylan Yapı’dan dev güç birliği
    Sonraki yazıİzocam Yelken Takımı, 2025 Schüco-BAYK Kış Trofesi’nde İddiasını Sürdürüyor!