CTBUH Konferansı’na geleceğe uygun şehirler damga vurdu!

 

 

ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi’nin (CTBUH), ‘Avrupa 2024 Konferansı İstanbul’da Ziraat Kuleleri’nde gerçekleşti. Turner International, Ziraat Bankası ve Kalyon’un platinum sponsorluğunu üstlendiği konferans, kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin arttığı Avrupa şehirlerinin küresel iklim kriziyle ilgili engellerini ve fırsatlarını keşfetmek için ‘Geleceğe Uygun Şehirler: Değişen Çağda Daha Güvenli, Uyarlanabilir Yoğunluk’ temasıyla düzenlendi. 5 farklı oturumla sürdürülebilirlik alanında dünyanın en seçkin profesyonellerini ağırlayan konferansa, mimarlardan şehir plancılarına, proje geliştiricilerinden fikir önderlerine global arenadan yoğun bir katılım oldu.

 

Dünyada 55 yıldır yüksek binalar ve sürdürülebilir şehirlere odaklanan en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelen ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ilkini geçen yıl Frankfurt’ta düzenlediği Avrupa merkezli bölgesel konferansın ikincisini İstanbul’da düzenledi.

 

Turner International, Ziraat Bankası ve Kalyon’un platin sponsorluğunu üstlendiği ‘CTBUH Avrupa 2024 Konferansı’, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nde yer alan ve aynı zamanda 2023 yılı CTBUH İnşaat Mükemmellik Ödülü’ne layık görülen Ziraat Kuleleri’nde gerçekleşti.

 

‘Geleceğe Uygun Şehirler: Değişen Çağda Daha Güvenli, Uyarlanabilir Yoğunluk’

 

Artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında sürdürülebilir ve sağlıklı şehirleri nasıl daha fazla destekleyebileceğini araştıran CTBUH’un Avrupa şehirlerinin bu alanda karşı karşıya olduğu engelleri ve fırsatları keşfetmek için düzenlediği konferansın bu yılki teması, ‘Geleceğe Uygun Şehirler: Değişen Çağda Daha Güvenli, Uyarlanabilir Yoğunluk’ oldu.

 

Kısa, orta ve uzun vadeli gelişen olaylara karşı binalarda dayanıklılık sağlanması, yüksek binaların doğal ve insan kaynaklı tehditlere karşı korunması, yoğunluklu alanların salgın sırasında ve sonrasındaki başarıları, mevcut yüksek binaların bakımı ve yenilenmesi ile Doğu Avrupa’da büyüyen yoğun başkentlerin ele alındığı 5 farklı oturum düzenlendi.

 

 

Kılıç: “İstanbul’da Avrupa’ya kıyasla daha karmaşık çözümler üretme ihtiyacı var”

Konferansın açılışında konuşan Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, Avrupa şehirlerinin sürekli gelişen ekonomileri, pandemi sonrası nispeten güçlü toparlanmaları ve iklim değişikliğinin etkilerinin artık belirginleşmesiyle, tarihi yerleşimlerle birlikte dikey ve yüksek yoğunluklu yerleşimlerin iç içe olduğu önemli bir kentsel gelişim süreci yaşandığını kaydetti. Kılıç, Avrupa şehirlerindeki başarı anahtarının iklim değişikliği gibi olumsuz etkilere karşı dayanıklılığı tarihi dokuyu koruyarak sağlamaları olduğunu vurguladı.

İstanbul’un ise nüfus artışı, göç ve afetler konusunda kırılganlık potansiyeli yüksek bir şehir olması nedeniyle diğer Avrupa şehirleriyle karşılaştırıldığında daha karmaşık çözümler üretme ihtiyacı olduğunu belirten Kılıç, “Avrupa ve dünya genelinde kabul görmüş standartlar ile kendi yerel deneyimini birleştirerek şehir planlama kararlarını şekillendiren proje yönetimi ve şehircilik uygulamaları, İstanbul’u özel bir konumda tutuyor” yorumunda bulundu.

Öner: “Olası depremler için acil eylem planları geliştirilmeli”

2023 Kahramanmaraş depremleri sonrasında yaraları sarabilmek için büyük kaynakların şehirlerin yeniden yapılanması ve maddi manevi kayıpların karşılanması için ayrıldığını söyleyen CTBUH Türkiye Temsilcisi İlayda Öner: ‘’ Yatırımlarla zararın en aza indirebileceğine tanıklık ettik. Bu süreçte ülkece edindiğimiz deneyimlerin gelecekteki olası deprem etkileri karşısında İstanbul başta olmak üzere Türkiye’deki diğer iller ve Avrupa şehirlerinin dayanıklılıklarını artırması için nasıl bir eylem planı geliştirilmesi gerektiği kritik bir konu. Avrupa şehirlerinin karşılaştığı sorunları ve yerel çözümleri yerel uzmanlarla yerinde incelemek ve çok yönlü bir kentsel diyalog ortamı geliştirmek açısından gerçekleştirilen bu zirve oldukça önemli.” dedi.

 

Watts: “Şehrin sürdürülebilirliği için bina ve altyapı eşit derecede önemli”

Yoğunluk, iklim değişikliğine dayanıklılık, sosyal eşitlik ve erişim de dahil olmak üzere bugün küresel şehirlerin karşı karşıya olduğu temel konuları, fırsatları ve zorlukları belirlemek ve keşfetmek için geliştirilen ‘ZX farklı ülkelerden şehir planlamacılarının katılımıyla masaya yatırıldı.

 

Paneli modere eden Turner & Townsend Alinea Ortağı Steve Watts, bina ve altyapıların bir şehri sürdürülebilir hale getirmede eşit derecede önemli olduğunu ve özellikle yüksek binalarda bunun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini hatırlattı. Yüksek binaların estetik amaçlarla değil, sakinlerinin ihtiyaçlarını, çevrelerini, geniş kenti ve gezegeni etkileyen birçok zorluğu karşılayacak şekilde tasarlanması gerektiğine değinen Watts, “Tasarımcılar, zengin bir çeşitlilikte olanaklar ve iş birliği alanları sunmaya çalışırken, binalar ve ev sahibi şehirler, işlerini nasıl yaptıkları, nasıl yaşadıkları ve nasıl eğlendikleri konusunda daha fazla seçeneğe sahip olduklarını hisseden bir iş gücünü kendine çekmeye çalışmaktadır. Tüm bunların mümkün olabilmesi için, geliştiricilerin doğru yerlere para harcamaları ve hükümetlerin iyi düşünülmüş planlara yatırım yapmaları gerekmekte” diye konuştu.

 

Ulusal ve uluslararası en seçkin uzmanların katıldığı oturumlar ses getirdi

İnşaat sektörünün liderleri, şehir planlamacıları, geliştiriciler, mimarlar, mühendisler, düşünce liderleri ve politika yapıcıların katıldığı konferansta uluslararası arenadan da yoğun bir katılım oldu. İtalya’dan CTBUH Avrupa Direktörü Dario Trabucco ve Redesco Progetti Srl Kurucu Ortağı ve Tasarım Direktörü Mauro Eugenio Giuliani, Lüksemburg’dan ArcelorMittal İcra Kurulu Başkanı Olivier Vassart, Fransa’dan Acil Durum Mimarları Vakfı’ndan Mimar Patrick Coulombel gibi Avrupa’nın önemli şehirlerinden alanının önde gelen pek çok uzmanı, yüksek bina endüstrisindeki en güncel yeniliklere ilişkin vaka çalışmalarını ve geleceğe yönelik öngörülerini kamuoyu ile paylaştı.

 

Konferansın ‘Şehirlere ve Binalara Yönelik Tehditlerin Önlenmesi’ başlıklı oturumunda terörizm, BİT ve veri güvenliği, yangınlar gibi giderek artan zorluklarla şehir ölçeğinde başa çıkmak için belirlenen çözümler, binalar hakkında bilgiler ve zorlu koşulların inovasyon için ne kadar fırsat olabileceğine dair vaka çalışmaları sunuldu. ‘Hareketlilik’ başlıklı üçüncü oturumda elektronik cihazların, ağ teknolojilerinin ve bina yönetim sistemlerindeki teknolojik gelişmelerin, dikey ulaşım, kentsel kişisel ve toplu taşıma, varlık yönetimi ve binalarda iklim kontrolü arasında köprüler oluşturarak yarattığı mobilite incelendi. ‘Doğal Tehditlere ve İklim Değişikliğine Uyum Sağlayan Yoğunluk’ başlıklı dördüncü oturumda küresel ısınmanın olumsuz etkilerine en yatkın bölgeler arasında yer alan Avrupa’da şehir ve binaların bu etkilerle başa çıkma yöntemleri ele alındı. Bu oturumda tasarım ve inşaatta yenilikçi çözümler sunan yaratıcı uygulamalar da katılımcılara aktarıldı. ‘Avrupa Şehirlerinde Artan Yoğunluk’ başlıklı son oturumda ise Londra, Frankfurt, Paris, Milano gibi yükseklik nedeniyle yoğunlaşmanın yaşandığı şehirler başta olmak üzere Avrupa’da gelişen bir mahalle yaratmayı başaran yeni binalardan başarılı örnekler ve yoğunlaşma etrafındaki tartışmalara ilişkin sunumlar yapıldı.

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıDYO Boya, Yenilikçi Ürünleri ve Etkileyici Deneyimlerle Yapı Fuarı’nda Fark Yaratıyor
    Sonraki yazı“Otomasyon ve yapay zekaya dair teşvikler devlet politikası olarak ele alınmalı”