Başbakan’dan kıdem tazminatı açıklaması

Başbakan Binali Yıldırım, CNNTürk ve Kanal D televizyonları ortak yayınında Hakan Çelik’in gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Başbakan’dan kıdem tazminatı açıklaması… Başbakan Yıldırım canlı yayında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kıdem tazminatı kalkacak” açıklamasını yalanladı. Yıldırım, “Bugün de tutmuş ‘Kıdem Tazminatı kalkacak’ diyor. Yok be kardeşim, anayasada böyle bir hüküm yok, böyle bir şey yok. Yalanın mevzuatı yok ki istediğini söyle, dilin kemiği mi var? Ama insanlar günün sonunda söylediklerinizi ölçecek, biçecek size bir not verecek” diye konuştu. 

 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kıdem Tazminatı ile ilgili açıklamalarına ilişkin, “Bugün de tutmuş ‘Kıdem Tazminatı kalkacak’ diyor. Yok be kardeşim, anayasada böyle bir hüküm yok, böyle bir şey yok. Yalanın mevzuatı yok ki istediğini söyle, dilin kemiği mi var? Ama insanlar günün sonunda söylediklerinizi ölçecek, biçecek size bir not verecek.” dedi.

Yıldırım, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında, gelişmiş, kalkınmış ülkeyi büyütmenin o kadar kolay olmadığını dile getirirken, ABD’nin, Avrupa’nın içinde olduğu durumu örnek gösterdi ve refah seviyesi iyice arttıktan sonra büyümenin daha mütevazi oranlara döndüğünü anlattı.

Küresel ekonomi tahminine göre 2050’de Türkiye’nin Fransa’yı geride bıraktığını aktaran Yıldırım, Türkiye’nin Avrupa’da üçüncü sırada yer alabileceğini belirterek, şöyle konuştu:

“Türkiye, bundan sonra eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu millete hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin ötesine geçecekse, mutlaka güçlü iktidarlarla bunu sağlayacak. İkide bir vesayetle, darbe tehditleriyle kazandıklarını kaybederek, bu hedefleri Türkiye yakalayamaz. Onun için bu anayasa değişikliği, bir yönetim sistemi değişikliğidir. Rejim değişikliği falan diyorlar, bu büyük bir cehalettir, cehalet değilse bu bir kasıttır. Rejim değişikliği diye bir şey yok ki. 1923’te Türkiye rejimine karar vermiş, padişahlık sonra ermiş, İstiklal Savaşı’nı kazanmışız, Cumhuriyet’i kurmuşuz, ilk Cumhurbaşkanımızı, Atatürk’ü seçmişiz. Bugün 12. Cumhurbaşkanımız var. Burada yaptığımız şey, çok açık ve nettir. Sürekli güçlü iktidarı sağlayacak, güveni ve istikrarı kalıcı hale getirecek bir hükümet sistemi getiriyoruz, yaptığımız bu. Bunun ötesinden bir şey yok. Gerçekle alakası olmayan konuları gündeme getirerek, her gün bir yalan, her gün bir yanlışla milletin kafasını CHP, Sayın Kılıçdaroğlu karıştıracağını düşünüyorsa, boşuna yoruluyor, boşuna çırpınıyor. Bugün de tutmuş ‘Kıdem Tazminatı kalkacak.’ diyor. Yok be kardeşim, anayasada böyle bir hüküm yok, böyle bir şey yok. Yalanın mevzuatı yok ki istediğini söyle dilin kemiği mi var? Ama insanlar günün sonunda söylediklerinizi ölçecek, biçecek size bir not verecek. Ben isterdim ki iktidar olmaya aday bir partinin genel başkanı halka daha güzel şeyler söylesin, korku, endişe, kaos, tehdit bunları bir kenara bıraksın, bir ana muhalefet partisi olarak ufuk versin, gelecek vizyonu çizsin.”

Başbakan Binali Yıldırım, CNNTürk ve Kanal D televizyonları ortak yayınında Hakan Çelik’in gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

“Kılıçdaroğlu’nu daha uzun süre indireceklerini zannetmiyorum”

Yıldırım, “Evet çıkarsa ana muhalefet partisi bakımından bir siyasi sonucu olur mu?” sorusu üzerine, “Bana göre iyi bir sonucu olur. En azından yeni sistemde daha çok gayret ederse, ülke yönetimine talip olma imkanları doğar. Böyle bir sonuç çıkar. Kendi aralarında ne yaparlar onu bilmem. Parti içinde zaten çoklu bir yapı var. Ben onların işine karışmam, dışarıdan gözüken şeklini söylüyorum. Orada sürekli genel başkan potansiyel adaylar var. Onlar da şu anda hem ‘hayır’ kampanyası yapıyorlar bir yandan da kendi gelecek planlarını hazırlıyorlar.” dedi.

İç rekabet görüp görmediğine ilişkin soruya da Yıldırım, “Her zaman olur, bu ayıp bir şey değil, ama CHP’nin genel yapısında bu var. Kılıçdaroğlu’nu daha uzun süre indireceklerini zannetmiyorum. O, işi sağlama almış… Delegeler…” karşılığını verdi.

“Halk oylaması için bir hedef birliğimiz var”

Başbakan Binali Yıldırım, MHP’nin sürece desteğini, “MHP, Sayın Genel Başkanı ve milletvekilleri bu değişiklikte bizimle beraberdi, beraber yola çıktık, meclis sürecinde, komisyon aşamalarında hep birlikte samimiyetle çalıştık. Bu değişikliği parlamentodan geçirdik, milletin önüne getirdik. MHP de ‘evet’ kampanyasını yapıyor. Bizim bu halk oylaması için bir hedef birliğimiz var. Beraber getirdiğimiz bu teklifin halk oylamasında vatandaşlarımızın, gerek ülkücü, milliyetçi, MHP’ye gönül vermiş, gerekse AK Parti’ye gönül vermiş vatandaşlarımızın ‘evet’ oylarıyla en azından kabul edilmesi ama bununla da sınırlı değil.” şeklinde değerlendirdi.

CHP’ye gönül veren vatandaşlardan destek talep ettiklerini ifade eden Yıldırım, şu çağrıda bulundu:

“Destek vereceklerine inanıyoruz. Aynı şekilde geçmişte ‘HDP Türkiye partisi oldu, artık bölücülüğün tarafında değil’, düşüncesiyle oy veren vatandaşlarımızdan, Doğu, Güneydoğu veya büyükşehirlerde bu değişikliğe ‘evet’ vermelerini istiyoruz. Aynı şekilde Saadet Partisi, BBP’ye, diğer partilere gönül veren vatandaşlarımızın da ‘evet’ vermesini istiyoruz. Bu bir seçim değil. Burada partiler yok, adaylar yok, partiler seçime girmiyor. Türkiye’nin geleceğini oyluyoruz. Türkiye gelecekte darbe, kaos tehditleriyle, FETÖ’nün, PKK’nın DEAŞ’ın tehditleriyle uğraşmaya devam mı edecek yoksa güçlü iktidarla bunları bertaraf edecek, bütün gücünü, enerjisini, büyümeye, kalkınmaya, 80 milyonun birliğine, beraberliğine, kardeşliğine mi harcayacak, bunun kararını vereceğiz. Onun için hangi partiye gönül verirse versin, hangi partiye oy vermiş olursa olsun bütün vatandaşlarımdan talebim, bu, Türkiye’nin, gençlerimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği, bir olalım, beraber olalım,Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa edelim. ‘Bu geleceğin oluşturulmasında benim de katkım, payım var’ demenin onurunu, gururunu birlikte yaşayalım.”

Başbakan Binali Yıldırım, CNNTürk ve Kanal D televizyonları ortak yayınında Hakan Çelik’in (solda) gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

 “Dağ karar verdi, dağ ne diyorsa onu yaptılar”

Yıldırım, “Arzu ettiğiniz oranda ‘evet’ çıkarsa referandumdan sonra Kürt meselesinin çözümünde barışçı ve demokratik yöntemlerle daha fazla özgürlük alanlarının genişletilmesi ve yöre haklının veya Kürt seçmenlerin beklentilerini karşılamak yönünde önemli adım, rahatlatıcı adım beklenebilir mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Bunun referandumla alakası yok. Doğuda, Güneydoğu’da şunu açık seçik görüyoruz. Oradaki PKK’nın bölgede yaşayan vatandaşlarımız üzerindeki zulmünü, tehdidini, korkutmasını kaldırdık zaten. Vatandaş rahatladı. Eskiden de gidiyorduk Van’a, Diyarbakır’a, Bitlis’e, Muş’a, Hakkari’ye, Şırnak’a, bırakın bayrağı çıkıp dalgalandırmak bizi gördüğü zaman içeri giriyor kapıyı kapatıyordu. Bizimle görülürse sonradan hayatı tehlikeye gireceği için, terör örgütünün korkusundan, onların şirretinden saklanacak yer arıyordu. Bunlar bitti, vatandaş özgüveniyle bayrağı elinde, teröre lanet okuyor. Teröristler, onların taraftarı olan bölücü partinin mensupları geldi mi ‘Gelmeyin’ diyor, onları uzaklaştırıyor. O hale geldi. Çözüm, terör örgütünü, PKK’yı vatandaşlarımızla devlet arasından çıkarmaktır. Bu ülkenin her karış toprağına vatandaşımızın, doğuda, kuzeyde, güneyde, nerede olursa olsun rahatça gidebilmesidir, iş kurabilmesidir, eğitim yapabilmesidir, geleceğini inşa etmesidir, terör diye bir korkuyu hissetmemesidir. Çözüm budur.”

“Özellikle HDP’li bazı milletvekillerinin, önemli bazı isimlerin tutuklulukları ve onlarla ilgili hukuki süreçlerden ötürü HDP tabanında bir hayal kırıklığı, kırgınlık var mıdır? O tabana yönelik çağrınız var mı?” soruları üzerine Yıldırım, şunları söyledi:

“HDP, 7 Haziran öncesi bugün CHP’nin taktiği gibi bir taktik uyguladı. ‘Biz Türkiye partisi olduk, teröre mesafeliyiz’ falan dedi, millet de ciddi bir destek verdi. Ama ne oldu? Hemen seçimden sonra ‘Biz sırtımızı Kandil’e yasladık. PKK tükürükle sizi boğar’… Ceylanpınar’da iki genç fidan polisimizi uykuda şehit ettiler. Ondan sonra her şey değişti. 22 Temmuz 2015… Bir parça canlanınca iradeleri kendinde değil, dağın emrinde. Dağ karar verdi, dağ ne diyorsa onu yaptılar. Eğer özgür iradeleriyle hareket etselerdi, onlara oy veren milyonlarca vatandaşımızın taleplerine dikkat etselerdi siyaset yaparlardı. Türkiye’de herkes siyaset yapıyor. Kendi iradeleri olmayınca, terör örgütünün bir anlamda esareti altına girince Türkiye’ siyaset yapamazlar ve nitekim yapamadılar. 100’e yakın belediye aldılar. Ne oldu? Milletin verdiği paralar, gönderilen paralar, verilen vergiler, o şehrin güzelleşmesine, orada yaşayanların hayatının kolaylaştırılmasına harcanacakken, dağa gönderildi, çukurlar kazıldı, binalar yerle bir edildi, insanlar göçe zorlandı. Yazık değil mi bu insanlara? Hem destek verecekler hem oy verecekler, hizmet beklerken bir de zulüm görecekler. Bütün bunlar ortadan kalktı.

Türklüğünle, Kürtlüğünle, Caferiysen, Aleviysen, Sünniysen, iftihar et kardeşim, o senin şeref belgendir. Ama bir şeyle daha iftihar edeceğiz, ay yıldızlı bayrağımız ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz. Bu bizim ortak değerimiz. Bu değerlere hepimiz sımsıkı sarılacağız. Nitekim sarıldık. 15 Temmuz’da sadece İstanbul Boğaz Köprüsü’nde değil, Vatan Caddesi’nde değil, Vezneciler’de değil, Ankara Kızılay Meydanı’nda değil, Diyarbakır’ın meydanlarında da Van’ın meydanında da Hakkari’de de yurdun her köşesinde insanlar meydanlardaydı, ülkeye, hükümete, cumhurbaşkanına sahip çıktı, darbecilere gereken dersi verdi. 1 ay nöbet tuttu insanlar. Gündüz çalıştılar, çabaladılar, ekmeklerini kazandılar, akşam gelip demokrasi nöbetleri tuttular. Bütün bunlar ortadayken, biz bu millete ne yapsak azdır. Çözüm, PKK terör örgütünün yok olup, gitmesidir. Her türlü terör örgütünün bu ülkeden yok olup gitmedir. Onun dışında doğuda da batıda da yaşayan hepsi birinci sınıf vatandaştır, başımızın tacıdır. Vatandaşları sınıflandıracak halimiz yok.”

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıTopbaş: Haliç’te denize Fatih’in at üzerinde heykelini koyacağız
    Sonraki yazıEnflasyon rakamları açıklandı; Son 60 ayın en kötüsü
    Yıldıray Gökkaya
    1975 İzmit doğumlu, 1996 İstanbul Üniversitesi mezunu, emlakrotasi.com.tr'nin kurucusu ve yayın yönetmeni. YeniBirlik Gazetesi Ekonomi ve Emlak Editörü.