Ekonominin lokomotif sektörü: İnşaat

Royal Group Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Çehreli, inşaat sektörünün büyüme ve gelişiminin ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Kendisine girdi sağlayan birçok alt sektörün gelişmesine sunduğu katkılarla Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olarak gösterilen inşaat, yüksek istihdam yaratma kapasitesiyle de itici bir güç yaratıyor. Bu anlamda inşaat sektörünün büyük bir ekonomik havuz oluşturduğunu ifade eden Royal Group Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Çehreli, inşaat sektörünün büyüme ve gelişiminin ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Ekonominin lider ve sürükleyici sektörü

Sektörler arası ilişkiler göz önüne alındığında pazarın en güçlü oyuncusunun inşaat sektörü olduğunu söyleyen Royal Group Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Çehreli; “İnşaat sektörü birçok sektör tarafından üretilen ürün ve hizmetleri girdi olarak kullanıyor. Ayrıca diğer sektörlerin sağladığı girdiler dışında inşaat faaliyetinin nihai ürünü olan yapılar, farklı sektörlerin ürettiği ürün ve hizmetlerin bir bileşeni olarak karşımıza çıkıyor. Haliyle inşaat sektöründe yaşanan büyüme, alışveriş içinde olduğu sektörleri de olumlu yönde etkileyerek ekonomik gelişimin en önemli parametresi olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca makroekonominin gelişimi için de inşaat sektörü önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü ekonomiyi dengede tutarak, gerek ekonomik gerek endüstriyel üretimin önünü açmaktadır. Bu anlamda inşaat sektörü için ekonominin lider ve sürükleyici sektörüdür demek, doğru bir yaklaşımdır” dedi.

2 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır

Ekonomide tanımlanan ‘kapsayıcı büyüme’ çerçevesinde en önemli gündem konusunun istihdam meselesi olduğunu ifade eden Royal Group Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Çehreli; “Ülkemizde büyüme ve istihdam ilişkilerine baktığımızda inşaat sektörü, 200 farklı sektörü harekete geçirerek ürettiği katma değerle hem istihdam hem de ekonomik büyüme üzerinde ciddi bir etki yaratıyor.  Ayrıca bu alandaki sermaye artışı, yapılan yatırımlarında aynı eksende artmasını sağlamakta ve yeni istihdam alanları yaratmaktadır. Bugün baktığımızda 2 milyona yakın insana istihdam sağlayan inşaat sektörü, yükselme potansiyeli ve büyüyen iç hacmiyle ekonomik anlamda büyük bir verimlilik yaratmaktadır” dedi.

2017 yılında yüzde 5 oranında büyüme

Küresel piyasalardaki hareketliliğin hayli fazla olduğu bir yıl olan 2017 yılının hem ekonomi hem de inşaat sektörü üzerinde baskılayıcı bir unsur olduğunun altını çizen Tolga Çehreli; “Türkiye, ilişkileri bağlamında birçok dünya ülkesiyle ticari ve siyasi iş birliği içindedir. Haliyle inşaat sektöründeki gelişmeleri sadece ülkemizde değil aynı zamanda global ölçekte yaşanan dalgalanmalardan bağımsız düşünmek imkansızdır. Ancak özellikle de 2016 ve 2017 yılında yaşanan siyasi, ekonomik krizler, içinde bulunduğumuz coğrafyada görülen olumsuzluklara rağmen inşaat sektörü tüm bu baskılayıcı unsurları minimize etmeyi başarmıştır. Üstelik lokomotif sektör unvanına yakışacak şekilde ülke ekonomisinin üstünde bir büyüme göstererek 2016 yılında yüzde 7,2 oranında, 2017 yılında ise yaklaşık yüzde 5 oranında büyüme kaydetmiştir. Ayrıca ülke ekonomisinde yaşanan büyümenin büyük bir kısmı da inşaat ve ona bağlı alt sektörlerin rakamlarından oluşuyor. Bu tablo göstermiştir ki, inşaat sektörü büyüyen Türkiye ve ekonomisi için olmazsa olmaz bir argümandır” sözleriyle inşaat pazarının ekonomideki etkili rolünü vurguladı.

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıÇukurova Gayrimenkul Adana İnşaat Fuarı’nda
    Sonraki yazıSur Yapı Antalya’da lansman öncesi satışlar başladı
    Ezgi Kızıl
    Emlakrotasi.com.tr Emlak ve Ekonomi Editörü. 1994 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden 2016 yılında mezun oldu.