Yeni AKM İstanbul’un simgelerinden biri olacak

Farklı ihtiyaçlara cevap veren mekanları, 7 gün 24 saat açık olacak kapıları ile İstanbul’un simgesi olan yeni AKM binasının çalışmaları başladı.

İstanbul 2019 yılında yeni sembolüne, yeni kültür merkezine kavuşuyor. Eski Atatürk Kültür Merkezi binası yıkıldı ve yeniden inşa süreci başladı. Yeni AKM daha büyük, daha işlevsel ve daha modern şekilde inşa edilecek.

Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasında, sergi salonu, kitaplık, 500 kişilik çok amaçlı salon, 250 kişilik iki adet çok amaçlı salon, kafe-dükkan, toplantı odaları, tasarım mağazası, restoran, 800 kişilik tiyatro salonu, 200 kişilik oda tiyatrosu, sanat galerisi, ofis alanları, 2500 kişilik opera salonu yer alacak.

Yeni Atatürk Kültür Merkezi, binanın dış cephesi dev bir ekrana dönüştürülecek biçimde tasarlandı. Taksim Meydanı’nda bulunanlar, tıpkı Avrupa’daki emsallerinde olduğu gibi, binanın dış cephesine yansıtılan tiyatro, bale, opera temsillerini izleyebilecekler. Yeni bina gerek tiyatro noktasında, gerek diğer kitap teşhir alanlarıyla farklı bir zenginliğe sahip olacak. Sadece belli günlerde ve saatlerde değil, her an hareket halinde olan bir mekan olarak dünyaya hizmet verecek.

Proje tamamlandığında Taksim Meydanı’nda araç da görmeyeceğiz. Gümüşsuyu’ndan gelen araçlar yerin altından Mete Caddesi’nden Taşkışla’ya doğru devam edecek. Dolayısıyla Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde araç trafiği olmayacak. Marmara Oteli’nin önünde de trafik yaşanmayacak. Araç trafiğini yerin altına almak suretiyle tamamen yayalaştırılmış bir Taksim Meydanı olacak. Yayalaştırma süreci, yeni peyzaj düzenlemeleriyle birlikte Taksim Meydanı’na farklılık kazandıracak. AKM’nin yeni binasının mimarı Murat Tabanlıoğlu. Murat Tabanlıoğlu, AKM’nin ilk binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu.

2019’un ilk çeyreğinde tamamlanması planlanan Yeni Atatürk Kültür Merkezi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir toplantıyla halka tanıtıldı. Haliç Kongre Merkezi’ndeki toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çağdaşlaşma, modernleşme laflarını sakız edip içlerini boşaltmak yerine, her alanda bunların gereği olan altyapıyı kurduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’yi 3 kat büyütmüş olmamız, Cumhuriyet tarihinin en büyük, en iddialı, en başarılı çağdaşlaşma ve modernleşme hamlesidir. Atatürk Kültür Merkezi’nin yerine inşa edeceğimiz yeni eser de, işte bu anlayışın bir yansıması olacaktır.”

Projenin, ilk AKM’nin tasarımcısı olan merhum Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu tarafından yapılacak olmasının, tarihe sırt dönülmeden geleceğe doğru yüründüğünün bir ifadesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer alanlarda da bin yıllık birikimin tamamına sahip çıkan bir anlayışla çalışmakta kararlı olduklarını vurguladı. Binanın kendisi kadar, burada ortaya konacak kültür sanat faaliyetlerinin zenginliğinin önemine de işaret eden Cumhurhaşkanı Erdoğan, AKM’nin belli bir elitin gelip programları izlediği yer olmayacağını, milletin gelip bu programları izleyeceğini ifade etti.

Mimarının Gözünden Yeni AKM

Atatürk Kültür Merkezi’nin yeni projesinin, binanın mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu çizdi. Murat Tabanlıoğlu, “İlk opera binası olarak yapılırken daha sonra kültür binası olması istenmişti. İçinde konser tiyatro sahneleri vardı. Yeni yapılan bina, içindeki opera binası 2 bin 500 kişilik olacak, dünyanın en büyük operaları arasına girecek. Aynı zamanda 800 kişilik konser salonu, tiyatro salonu, oda tiyatrosu, kütüphaneler, kafeler ve restoranlar olacak. Bizim 365 gün kullanabileceğimiz bir bina olacak. Bir önemli şey daha var. Operalar genellikle zengin ailelerin gittiği bir yerdi. Ama artık operalar hepimizin gittiği, baleler hepimizin gittiği yer olmalı. Tüm cepheyi aynı zamanda içeride temsiller yapılırken burada çeşitli balelerin, operaların dışarda gösterilmesi için büyük bir dev ekran haline getireceğiz. Bunun dünyada uygulamaları var ama bu en güzeli olacak. Bu kültür sokağımız AKM’nin içinden 365 gün insanların gezebileceği, kitap okuyabileceği, tiyatrolara gidebileceği bir bölge. Burası bence cıvıl cıvıl İstanbul’un yeni merkezi olacak. Binanın en üst noktasında bence İstanbul’un en güzel lokantası olmalı” dedi.

AKM’nin kendisi için bir vefa projesi olduğunu dile getiren Tabanlıoğlu şunları söyledi: “Babamdan geldiği için farklı bir duygu ve sorumluluk. Yapılması kadar iyi işletilmesi de önemli. Dört dörtlük bir opera ve bale salonu yapıyoruz. Berlin’den ilham aldım. Berlin’de operanın yanına dev ekran kurulmuş. Dileyen herkes temsilleri meydandan izleyecek.

Eskiden 1300 kişilikti opera, şimdi 2500’e yakın olacak. Operalar at nalı formunda planlanır genellikle; bu akustik için de, sahnenin her açıdan görülebilmesi için de şarttır. Yangın öncesinde localar vardı. Ancak yangın sonrası localar yapılmadı ve salonun akustiği aynı kalmadı. Oslo Opera yarışmasında da at nalı formunun en doğru form olduğunu tartışmıştık. Biz bunları unsurları analiz ettik, birleştirdik. Dikkatli bir değerlendirme neticesinde kendimde üçüncü kez yeni bir salonu yapma cesareti buldum. Bir mühendislik ordusuyla çalışıyoruz. Statikten akustiğine 30 farklı grup… Oslo, Kopenhag ve Hamburg’ta yeni opera salonları açıldı. Biz oralardaki tecrübelerden de yararlanıp, yabancı danışmanlarla da çalışıp, performans kapasitesi açısından da dört dörtlük bir opera binası yapacağız.

Taksim Meydanı’na baktığımda, etrafındaki binaların bir çoğu özgün ya da iyi durumda değil. Tüm çevresiyle birlikte değişik bir cephe hayal ettim. Gündüz bakıldığında tülün farkedilmediği cephenin arkasında opera salonunun çepheri olan form, kırmızı küre görülecek. Akşam temsil başladığında ise ön cephe ekrana dönüşebilecek. Bu da Berlin’de aklıma geldi. Otelim de tam orada meydandaydı, yan tarafa dev bir ekran kurulmuştu, temsil başladığında o ekrandan da veriliyordu. Almanlar oraya “Operanın halkla buluşması” diye yazmıştı. Bu hayali İstanbul’a taşıdım. AKM temsil olmayınca yaşamayan bir binaydı. Bir kez Bienal mekanı oldu, ancak o dönemde içine girildi. AKM akustiği çok güzel olan bir opera ve bale binası olacak. İki kapısı olacak. Büyük salonun yanı sıra küçük salon ve sanat galerileri de olacak. Kültür merkezine has bir mağazası da olacak.

Saydam cephesinden binanın içi görünecek. Yandaki otopark ve deponun olduğu arazide ikincil salonlar yapıyoruz. Londra Kraliyet Akademisi’ne gidin, ana salonun yanında küçük salonlar var. Orası gençlerin, çocukların da operaya gitmesi için yapılmış, daha hesaplı biletlerle opera, operetler izlenmesinin sağlandığı bir mekan. Biz de aynı şeyi düşündük. Gençlerin de çocukların da operayı sevmesi, katılması ancak böyle mekanlarla olabilir.”

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıPendik’te geniş aileler için deniz manzaralı daireler
    Sonraki yazıFlorida Amerika’nın en güneyi değil, Güney Amerika’nın en kuzey noktası!
    Yıldıray Gökkaya
    1975 İzmit doğumlu, 1996 İstanbul Üniversitesi mezunu, emlakrotasi.com.tr'nin kurucusu ve yayın yönetmeni. YeniBirlik Gazetesi Ekonomi ve Emlak Editörü.

    YORUM YAZIN

    Lütfen yorumunuzu yazın.
    Buraya adınızı yazın