Güçlendirme işlemi binaları depreme karşı korur mu?

Yaşanan felaket sonrası tüm yurtta gözler depreme karşı dayanıksız binaların dönüşümüne çevrilmiş durumda… Ancak ülkemizde riskli yapıların sayısı oldukça fazla zamanımız ise oldukça dar. Bu noktada dönüşüm ile birlikte ‘güçlendirme’ de hızlı bir opsiyon olabilir mi? Güçlendirme binaları büyük depremlere karşı korur mu? Binaların depreme karşı güçlendirilmesinde kullanılan yöntemler neler?

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük felaket, sonrasındaki yüzlerce artçı sarsıntı ve dün akşam Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki iki deprem… Tüm ülkenin gündemi binaların güvenliği. Bu bağlamda binaların dönüşümü ve dayanıklılığının artırılması en önemli soru işaretleri olarak öne çıkıyor.

6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu, binalarda depreme karşı ne yapılması gerektiğini belirleyen en temel yasal çerçeve. Bu yasa doğrultusunda hasarlı ya da depreme dayanıklı olmayan binalar yıkılıp yeniden inşa ediliyor.

Ancak sadece İstanbul’da 40 bin, Türkiye genelinde ise 400-500 bin civarında depreme karşı riskli bina bulunuyor. Bazı uzmanlara göre bu sayı milyonlara varıyor. Bu koşullarda tüm eski binaları yıkıp yerlerine yenilerinin inşa edilmesi zaman açısından oldukça zorlayıcı bir süreç.

Bu noktada da akla şu soru geliyor: Dönüşümün yanına bina güçlendirme çalışmalarını da eklemek, bu sorunla mücadelede nasıl bir rol oynayabilir?

‘GÜÇLENDİRME EN AZ DÖNÜŞÜM KADAR GEÇERLİ BİR SEÇENEK’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Deprem Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Erdik, bina güçlendirmenin de en az dönüşüm kadar geçerli bir seçenek olduğunu, bunun mevcut imkanların ve kapasitenin uygun bir şekilde kullanılması anlamına geldiğini vurguladı.

Prof. Dr. Erdik, şu örneği verdi:

— Bir hastanede başhekim olduğunuzu varsayalım ve günde dört-beş tane yaralı geldiğini düşünelim. Bu yaralılara her tür bakımı yaparsınız hatta estetik dikiş bile yaparsınız. Bu denli zamanınız olur. Ama diyelim ki çok büyük bir kaza oldu ve hastaneye yüzlerce yaralı geldi. Artık sizin orada göreviniz kan kaybını durdurmak ve yaralıların hayatta kalmasını sağlamak olur. İşte Türkiye’nin şu an yapması gereken bu…

— Ülkemizde hangi kentimizden hangi fayların geçtiğini biliyoruz ama depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz. Yapmamız gereken şey çok net: Sarsıntıdan önce depreme karşı dayanıklılığı zayıf olan binaları güçlendirerek can kaybını azaltmak hatta sıfırlamak. Binalar varsın hasar görsün… Bugün Türkiye’deki zorunlu deprem sigortası yüzde 60’a yaklaşıyor. Depremden sonra binalar hasar görse bile insanlar, sigortadan aldıkları tazminat ve devletin vereceği kredilerle zaten kendilerine yeni bir yerleşim bulabilir ya da yapabilirler. Mühim olan insanların yaşadıkları binalardan canlı çıkması ve hayatta kalması…

“Bunun için kampanya bazında deprem odaklı kentsel güçlendirme yöntemine gitmemiz lazım” diyen Prof. Dr. Erdik, “Bizim bu güçlendirmeyi mevcut konvansiyonel metotlarla değil insanlar konut içinde otururken yapmamız gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Erdik, şöyle devam etti:

“İnsanları evinden çıkarmak, başka bir yere taşımak çok uzun ve maliyetli bir süreç… İnsanlara kira yardımı yapacaksın ama o insanlar kiralık yer bulabilecek mi? Bir de bu insanların büyük bir çoğunluğu aile… Haliyle çocuklarının okulu ve insanların kendi işlerinden uzaklaşma durumu var. Bunlar çok büyük problemler. Bu bakımdan bizim binaların içinde oturanları fazla etkilemeyecek güçlendirme yollarını belirlememiz ve bunları uygulamaya almamız gerekiyor.”

‘İnsanların binada oturmaya devam ettiği süreçte de bazı zorluklar yaşanabilir. Bu şekilde bir proje yönetmek zor olmaz mı?’ diye sorduğumda, Prof. Dr. Mustafa Erdik, “Hiç zor olmaz. Gayet rahat bir şekilde yapılabilir” dedi ve ekledi:

“Doğrudan doğruya binaya yapısal elemanlar koyarak bunları birbirine bağlayarak güçlendirmek mümkün. Bu güçlendirmenin artık deprem şartnamesine uymasını da tartışamayız. Bizim istediğimiz performans hedefi çok açık şekilde belli; İstanbul için söylemek gerekirse Marmara’da beklenen büyük deprem olduğu zaman bu binadaki insanlar hayatlarını kaybetmesin. Bizim performans kriterimiz bu…”

 

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıSERKAN AYDIN MAG’A KONUK OLDU
    Sonraki yazıAdıyaman Belediye Başkanı: Şehrin kuzeyine 25 bin konut inşa edilecek