Türkiye ile aramızda duygusal bir bağ var

    Omran İnşaat Genel Müdürü Ergin Bayram: “Bu ülkede kazandığımızı bu ülkeye harcayacağız. Başka yatırımlara gireceğiz ama bu ülkeden 5 kuruş çıkarmayacağız!”

    Omran İnşaat Genel Müdürü Ergin Bayram ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

    Omran Holding ve faaliyetleriyle ilgili bilgi verir misiniz?

    Omran Holding olarak Afganistan kökenli, Afganistan Amerikan karışık bir holdingiz. Holding ortakları Afgan kökenli. Dubai’de Amerika’da, Afganistan’da, Litvanya ve Türkiye’de ofislerimiz var. Ana işimiz inşaat ama bunun yanında enerji sektöründe ve madencilik sektöründe de varız. İnşaat altyapı, üst yapı projeleri yapıyoruz.

    Türkiye’de 3 senedir faaliyet gösteriyoruz. Holdingi anlatacak olursak Holding yollar barajlar, su sistemleri yapıyor. Suyun kaynaktan alınıp şehirlere kadar getirilip, şehirlerden evlere dağıtılması çalışmaları gibi ama bu projelerimizin çoğu Afganistan’da. Biz Afgan hükümetine çalışmayız. Genelde Afganistan’daki Tika, Asya Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, NATO, Amerikan ordusu, KFW Alman Kalkınma Bankası gibi yabancı kurumlarla çalışıyoruz.

    Afganistan’da en büyük ve en güvenilir inşaat şirketiyiz. 2010 ve 2011 yılında da Türk şirketler de dâhil olmak üzere oradaki Amerikan ordusuna iş yapan en iyi şirket seçildik. Enerji projeleri de yapıyoruz, yüksek gelirim hatları yüksek gerilim trafo merkezleri kuruyoruz. Bunları da Asya Kalkınma Bankası’na yapıyoruz. Diğer şirketlerimizden biri atık su ve temiz su arıtma projeleri yapıyor. Afganistan’ın en büyük atık su artıma projesini biz yaptık. Afganistan’daki ÇET raporlarını hazırlıyoruz Türkiye petrol ortaklığı mesela… Onun Afganistan’daki ÇET raporlarını biz hazırladık…

    Onun dışında barajlar tasarlıyoruz. Başka bir şirketimiz baraj ve yol tasarımları yapıyor. Üretim şirketimiz de var. Yangına dayanıklı kapılar elektrik panoları, yangına dayanıklı gaz tankları üretiyoruz. Benim bir projem var, geliştirmeye çalışıyorum. Türk teknolojisi ile Afganistan’da trafo üretmek. Afganistan’da var olan bir trafo fabrikası yok. Türkiye lisansı altında Afganistan’da trafo üretmek istiyoruz. Çünkü Afganistan’da yabancı yaptırımcılar, ordu harcamalarından çok enerji ve su harcamalarına döndü. Gümrük binaları yapıyoruz. Onun dışında Dubai’de iş geliştiriyoruz.

    Yurt dışında gerçekleştirdiğiniz tüm alt yapı taahhüt işlerinizde Türk malı ürünler kullandığınızı söylüyorsunuz. Bu ülkede yatırım kararı almadan önce de bu ürünleri ithal ediyor, bu şekilde ihracata katkı sağlıyordunuz. Şu anda durum nedir ve bu kararınızın Türkiye’ye katkıları hakkında neler söylemek istersiniz?

    Yaptığımız bu projelerde ürünlerimizin yaklaşık yüzde 65’lik kısmını Türkiye’den alıyoruz. Dünyada fiyat ve kalite olarak 3 tarz ürün var. Pakistan, Çin dediğimiz çok ucuz ürünler, kalite düşük. Meksika var, biraz daha ortanın üstü kalitede ve fiyat olarak çok makul. Bir de Avrupa, Amerika dediğimiz üst segment fiyatları olan ürünler var. Biz eğer projelerimizin ekstra bir zorunluluğu yoksa Türkiye’den alıyoruz ürünlerimizi. Daha önceleri 10 sene boyunca senelik 13-20 milyon arası mal aldık. Yaklaşık 150 tır civarı mal aldık.

    ORTADOĞULULAR İÇİN TÜRKİYE İDEAL BİR CENNET

    Türkiye pazarına inşaat sektörü ile adım attınız. Omran İnşaat olarak Çengelköy bölgesinde lüks konut üretimi yapıyorsunuz. Türkiye pazarına girme fikri nereden doğdu?

    Bir tane sebep yok. Birincisi duygusal bir bağ var, bunu inkâr edemeyiz. Osmanlı hiç hüküm sürmediği halde, Türklerin dünyada en çok sevildiği yer Afganistan’dır. Türk iseniz taksiye binseniz para almazlar, iş yaparken Türk olduğunuzu öğrenirlerse çay ikram ederler. Afganistan’da Bayram namazları 6.30-7.00 gibi kılınır, yaza kışa göre değişiyor tabii. Afganistan ile İstanbul arasında normalde 2.5 saat farkı vardır ama bayram namazlarını 10’da kılarlar. İstanbul’dan önce kılmamak için, eskiden halife döneminde olduğu gibi, saygıdan…

    Biliyorsunuz yeni kurulan bir ülkeyi, ülkeler arasında kabul etmek radikal bir karardır. Türkiye cumhuriyeti kurulduğunda, resmi olarak ilk tanıyan Afganistan’dır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Atatürk’ü ilk ziyaret eden devlet başkanı Afganistan kralı Amanullah Han’dır. Korkmadan çekinmeden gelmiştir. Dolayısıyla böyle bir bağ var. İkinci olarak biz zaten Türkiye’den mal alıyorduk ama Türkiye’de bir ofisimiz olmadığı için taşeronlar aracılığıyla alıyorduk. Türkiye’de ihracat Afganistan’da ithalat yapabilmemiz için Türkiye’de bir şirkete ihtiyacımız vardı. Üçüncü sebep bizim Türk şirketleriyle ortaklıklarımız oldu. Biz Afganistan’da büyük bir holdingiz ama her alanda iş bitirmelerimiz yoktu. Türk şirketlerinin yeteneklerini Afganistan’a taşımak istedik. 4-5 şirketle ortak projeler yaptık. Mesela Usta Enerji ile beraber yüksek gerilim trafo merkezi kuruyoruz. Diğer 4-5 tane büyük oyuncularından birkaçı ile de ortaklıklarımız oldu. Afganistan’daki bu yabancı fonlar enerji ve suya yönelince yabancı şirketlerle ortak çalışma kararı aldık Amerikalı şirketler, Avrupalı oldu bizim için en iyi opsiyon her bakımdan Türk şirketleriydi. Türk şirketlerini seçerek Türk şirketleriyle beraber projelere girdik.

    Türk şirketlerinin bilgi birikimini Afganistan’a getirmek için. Bu da iş geliştirmek için bir sebepti. Bir de Ortadoğulular mal mülk alıyor Türkiye’den. O furyaya katıldık, biz de Türkiye’den 11-12 tane daire aldık. Ortadoğuluların kendilerini en rahat hissettiği ülke Türkiye. Ortadoğulu parası olsa da Avrupa ve Amerika’da 2. Sınıf vatandaş olarak görülüyor.

    Türkiye’de öyle değil. Türkiye hem demokratik hem Müslüman bir ülke. Türkiye’de aradığı her şeyi bulabiliyor, demokrat tarafı da dini tarafı da bulabiliyor. Ortadoğulular için Türkiye çok ideal bir cennet. Her bakımdan kendilerini rahat hissedip, kültür olarak da kendilerini yakın hissettikleri bir ülke. Avrupa’da, Amerika’da o kültür yakınlığını bulamıyorlar.

    Biz de bu nedenlerden Türkiye’de daireler almıştık. Sonra şartlar oluşunca Türkiye’de ofis açtık. Bizim en uzman olduğumuz yer inşaat. Türkiye’de yatırım yaparken de bir sektörden başlayacaktık, biz de uzman olduğumuz sektörü seçtik. Biz Türkiye’ye girdik, bizim de çok dostumuz arkadaşımız bize de yardımcı olun Türkiye’den ev alalım diyorlardı. 2003 ve 2004’te geldik ve çok pazar araştırması yaptık.

    Projelerinizi biraz tanıyabilir miyiz?

    İlk önce Türkiye’yi öğrenmek için, Kadıköy’de küçük küçük 3 proje bitirdik. Kentsel dönüşüm yaptık. Daha sonra Türkiye’de şunu keşfettik. İstanbul’un temek güzelliğini sağlayan Boğaz’dır. Eşi benzeri olmayan mükemmel bir şeydir içinden boğaz şeklinde deniz geçen bir şehir. Başka boğazlar da var ama İstanbul’un boğazı hem aralık açısından hem birbirine bakması açısından mükemmel. Ne açık deniz gibi ne de ırmak gibi… Çok güzel bir manzara oluşturuyor. Biz de araştırdık, emlak sektöründe bilinen en iyi manzara boğaz manzarasıdır. Sonra karşısında ada olan deniz manzarası, sonra saf deniz manzarası sonuncusu da orman manzarasıdır. Biz Boğaz’da yatırım yapalım dedik ve Çengelköy’den başladık. Çengelköy’ün söyle bir özelliği var. Hep kaçak yapılaşma olmuş ve senelerdir de yapı yasak. İlk defa imar izni geldi ve Çengelköy değişmeye başladı. Buradaki imar izinlerini de hükümet çok iyi seviyede tuttu. Yeşile zarar vermeyecek şekilde, 12-50, kat sınırı getirildi. Arsanın sadece yüzde 15’ine oturur derece getirdi, iyi bir karardı Yüzde 15 oturur ve 4 kat izni verilmesi harika oldu. Çengelköy yeşil bir yer Anadolu Yakası’nın en yeşil bölgelerinden biri. Şehrin ortasında olan en yeşillerinden hatta…

    Biz Çengelköy’ü sevdik ve Çengelköy’den başlayalım dedik. 3 tane proje yapıyoruz. Kasr’ı Âlâ, Kasr’ı Derya diğeri ise Kasr’ı Ahsen. Kasr’ı markası bize ait. Hem Arapça’da hem Farsça ve Türkçe’de kullanılan şık bir kelimeolduğu için bunu seçtik. İlk projemiz Kasr-ı Âlâ’da biraz daha modern mimari ve Osmanlı mimarisini birleştirdik. Çengelköy tarihi bir yer, eski bir yerleşim, bu nedenle saçaklı Osmanlı mimarisini ve ahşabı ve taşı çok kullandık.

    5 blokta 75 daireden oluşan butik bir proje… 75 daireye rağmen sosyal alanları 6500 metrekare gibi büyük bir alanı kapsıyor. 75 net, 120 brütten 350’ye kadar değişen metrekarelerde daire seçeneklerimiz var. Hem muhafazakâr hem seküler, her kesimden aileye hitap ediyoruz. Hem karışık hem bayan ayrı havuzlarımız da var. Bizim projemiz yatırımlıktan daha çok yaşamalık. 42 tanesi dubleks, büyük daireler tercih ettik. İnsanlar Çengelköy’de yaşamak istiyor ama iyi ve güzel yeni daire bulamıyorlar. Çengelköy’ün merkezindeyiz. Sahile 700 metre mesafe var. Projenin çoğu boğaz manzarasına sahip. Bahçe katı dubleksin de boğaz manzarası var. Yeşil bir proje yapıyoruz. 4500 metrekare yeşil alanımız var. Yaklaşık 6 tane havuzumuz 4 şelalemiz var. Çengelköy’de hala aile kavramı ve komşuluk kavramı devam ediyor. Biz de sitemizin öyle olmasını istiyoruz.  Eylül 2019 gibi teslim etmeyi planlıyoruz.

    Fiyatlar, kampanyalar ve satışlar hakkında bilgi alabilir miyiz?

    Metrekaresi 11 bin TL’den başlayıp 16-17 bin TL’ye kadar çıkıyor. 3 ay önce başladık satışa, bir haftaya kadar temel atacağız. Daireler ise yüzde 30 civarında satıldı. Ödemelerde 24 aya kadar faiz almıyoruz. Bazı şirketler çok katı oluyor. Bazı müşterilerin ödeme yapısı senin belirlediğin sisteme uymuyor. Biz esneğiz biraz. Ona uygun esnek ödeme koşullarını kendi bünyemizde yapıyoruz. Peşinatlarda ciddi indirimlerimiz var. Finansmanımız var.

    Yabancıya satış oranlarınız nasıl?

    Bizim daha çok müşterilerimizin yüzde 20’si Avrupa’daki Türkler. Buradan Çengelköy’ün kendi halkından da müşterilerimiz var. Çengelköy’ün insanı başka yerde yaşamıyor.

    YABANCI YATIRIMCI İÇİN TÜRKİYE’DE YATIRIM YAPMANIN EN İYİ ZAMANI

    Bundan sonra hangi lokasyonlarda faaliyet göstereceksiniz?

    Çengeköy’ün boğaz hattına devam edebiliriz, yeni bir projeye başlıyoruz. Diğer projenin 20 metre yanında… Bundan sonra Sarıyer olabilir, Beykoz hattı olabilir… Yeşil alanın olduğu yerlerde olabiliriz. İzmir’de de araştırmalar yaptık Antalya, Ankara da olabilir… İstanbul’da sabit kalmayabiliriz. İstanbul’da kalacaksak da boğaz hattından çok fazla ayrılmayı düşünmüyoruz.

    2018 nasıldı sizin için?

    Türkiye şartlarına göre memnunuz. Kriz yok diyemeyiz ama sunidir. Yabancı yatırımcının yerinde olsam, dolar düşmeden ev alırım çünkü daha da düşecek. Düşmeye başladı. Normalde suni kriz fırsatlar doğurur mülk almak için en iyi zamanlardır, fiyatlar dip yapmıştır. Sokaktaki enflasyon henüz evlere yansımadığı için ev almak için en iyi zaman.

    Türkiye’de başka sektörde yatırımlarınız olacak mı?

    Başka sektörlere de yatırım yapabiliriz seçtiğimiz bir sektör yok araştırıyoruz. İlerleyen zamanlar Türkiye’nin durumu ne gösterir, umarım stabil kalır ve başka alanlara da yönelebiliriz kamu projelerine yönelebiliriz

    Türkiye’de biraz daha bu işleri devam ettirmek istiyoruz ama fırsat olur başka bir sektöre gireriz. Kesin katı kurallarımız yok. 7-8 sektörün içindeyiz yıllardır zaten. Holdingin aldığı bir karar var. Bu ülkede kazandığımızı bu ülkeye harcayacağız. Başka yatırımlara gireceğiz ama bu ülkeden 5 kuruş çıkarmayacağız!

    Vatandaşlık bedelinin düşürülmesi yabancıya satışlarınızı arttırdı mı?

    Türkiye için geç kalınmış bir karardır. Avustralya’da bunlar 250 bin dolara indirgenmiş zaten. Dışarda, yabancı yatırımcıya ihtiyacı olmayan ülkelerde böyleydi ki Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İdeolojik sebeplerden dolayı çok geç kalınmış bir karar, harika oldu bence. Eskiden bir sloganımız vardı Türkiye kendi kendine yeter ama global dünyada kendi kendine yetme bir argüman değil artık. Siz bir ailesiniz, ailenin içinde kendi paranızla yaşıyorsunuz, dışarıdan bir maaş girmediği sürece o ailenin geliri yükselmez.

    Ya Türk müteahhitlerinin yurt dışına gidip orada yatırım yapıp kazandıklarını Türkiye’ye getirmesi gerekiyor ya da yurt dışındaki yabancının Türkiye’ye para getirmesi gerekiyor. Türkiye’nin biraz daha yükselmesi için bunun başka alternatifi yok. Vatandaş kazandırıyorsunuz bir de ülkeye. 250 binden sonra İran ve Azerbaycan müşterisi çok arttı. Güzel oldu. Vatandaşlık başvurularını da biz takip ediyoruz müşterilerimizin.

    Biz Türkiye’den memnunuz, 3 senedir Türkiye’nin başına gelmeyen kalmadı darbe girişimi, faiz atakları… Biz onlara rağmen Türkiye’den çıkmayı düşünmedik. Türkiye’nin yabancı yatırımcılara ihtiyacı var. Yurt dışındaki dostlarımızı da çağırıyoruz. Bizi takip eden yabancı yatırımcılar da Omran başarılı oldu, biz de gidelim diyeceklerdir.

    Röportaj: Yıldıray Gökkaya

     

    Proje Bilgi Formu

    Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
    Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

      Önceki yazıBitmiş veya bitmeye yakın projeler rağbet görüyor
      Sonraki yazıFırsatçılık yapmıyoruz
      Yıldıray Gökkaya
      1975 İzmit doğumlu, 1996 İstanbul Üniversitesi mezunu, emlakrotasi.com.tr'nin kurucusu ve yayın yönetmeni. YeniBirlik Gazetesi Ekonomi ve Emlak Editörü.